(01-12-2017, Saat: 15:50)yhackup Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Abi yazılım ile bir bölüm okumayan veya yazılım ile ilgili mantık bilmeyen insan, Delphi kitabını da okusa anlamaz.
Senin bu önerilerini ancak okullusu yapabilir, mantık yürütüp bir şekilde çıkış bulabilir.
Biliyorsun tavsiyelerine her zaman uyarım bilgine saygım sonsuz her zaman ama bu olaya benim bakış açımdan bakabileceğini sanmıyorum herkes senin kadar zeki değil 
Volkan abi ilk delphi ile ilgilenmeye başladığımda bana bir kitap vermişti açtım acık ilerledim okuyorum ama hiç bir halt anlamıyordum, aynı şekilde senin siteni de her ay açıp bakardım anlayabiliyormuyum artık diye,
Örnek kodlar bularak bu kodları inceleyerek, kurcalayarak öğrenmeye çalıştım, ne kadar ilerleyebildim o tartışılır tabi ama şimdi o kitabı bazen açıyorum artık bana lazım olan sayfayı bulup gereken bilgiyi alıp geçiyorum.
Bu arkadaşta bir an kendimi gördüm sanki tamamen bilgisiz, el feneri görmüş tavşan gibi
Zaten bir süre sonra kendi de bu tip sorular sormaya utanacak veya dönüp ardına baktığında sorduğum sorulara bak diyecek. (Umarım der yani)
Estağfirullah benim canım kardeşim. Benim zekam diğer arkadaşlarım kadar. Benim doğrum en doğrusudur da demiyorum. Her türlü görüşe saygım var. Lâkin, gerçekten de tecrübe ne yazı ile ne de konuşma ile aktarılamıyor. İlla yaşanması gerekiyor. Keşke, tecrübe etmeden de, tecrübe edenlerden istifade edebilseydik. Senin bakış açına gelince, inan bana o açıdan da bir kaç defa baktım; bakanlar ile bilfiil iştigal ettim. O bakış açısına sahip olan arkadaşlarımın yaşadıklarını, çektiklerini biliyorum yakinen. İnsan dinazor olunca, gerekli gereksiz pek çok şey bilebiliyor
Bir çoğumuz -ben de dahil-, tecrübelere kulak tıkadık ve o tecrübeleri acılar ile öğrendik. Yazılım dünyasında şuna karar vermek gerekiyor:
Sürekli mi acı çekelim, yoksa belirli bir süreçte sadece bir kere mi acı çekelim ? Ben ikincisini tercih ediyorum/ettim. Bu ne demek, kısaca özetleyeyim:
Sıkılmaz iseniz, kendi hayatımdan kısa bir örnek vermek istiyorum.
Üniversite'den sonra (hiç bir şey bilmeden) hasbel kader bir işe girebildik. Ancak, bir çok şey bildiğimizi sanır iken; hiçbirşey bilmediğimizi anlamamız çok da uzun sürmedi. Internet inanılmaz bir lüks idi. Firmada internet var ama, dünyanın parası. Dolayısı ile giremiyoruz. Belki günde 2-3 dakika. Zaten internet olsa da kaynak yok
Eh bizim de işte devamlılığımızı sağlayabilmemiz için öğrenmemiz gerekiyor. Nasıl yapacağız ? En kolay yolu tercih ettik ve şu zamana kadar tanıdığım en iyi OOP programcısı ile çalıştığımız için, ondan yardımlar istedik. Utana sıkıla gittik, "abi bu nasıl oluyor" diye sorduk. Çoğu zaman sorularımıza yanıt dahi alamadık ve iğneleyici bir çok laf işittik.
O abimize zamanında çok kızmıştık ama şimdi onu her andığımda, Allah ondan razı olsun diyorum. Neden ?
Çünkü o kızgınlık, bana F1 düğmesini kullanmayı, aldığım tüm maaşım ile piyasada bulunabilen tek kitabı hem de ingilizce olarak almamı ve kaynak bulamadığımda ana kaynağın Delphi'nin kendi open source'ları olduğunu öğretti.
Belki sizlere komedi gibi gelebilir ama, bin sayfadan fazla kendi ellerimle yazdığım Delphi açıklamaları vardır. Help'i açıp A'dan Z'ye abartısız her şeyi okumuş ve hepsini denemiş, üstüne üstlük hepsi ile ilgili örnekler yapmış ve anladıklarımı da defterlerime yazmıştım.
Ne kaybettim ? Zaman kaybettim, çok yoruldum. Ne kazandım ? Çoook şey kazandım. Ne kadar az bildiğimi öğrendim. Ne kadar çok şey bilmem gerektiğini öğrendim. Sorunları nasıl çözeceğimi öğrendim. Debug yapmayı öğrendim. Component yazmayı öğrendim. Delphi'nin kaynaklarından bir çok pattern öğrendim. API'lerin nasıl kullanıldıklarını öğrendim. Derinlere doğru daldıkça, daha da az bildiğimi farkettim.
Bu beni hafızaya, byte'lara, bitlere, pointer'lara götürdü. Bir kere derin sulara daldın mı, o serinliği yaşadın mı bir daha ılık sular pek güzel gelmiyor. İnsan daha da derinlere inmek arzusunda oluyor. Bu arzu, beni hâla sürüklüyor.
20+ senede ne öğrendim ? Çok az şey bildiğimi öğrendim, öğrenmekten korkmamak gerektiğini öğrendim, öğrenmenin zaruret olduğunu öğrendim, bilgiye ne zaman ihtiyaç olacağının belli olmadığını öğrendim, sadece ihtiyacım kadarını bileyim düşüncesinin en fazla ihtiyaç duyduğunuz anda sizi derin bir yalnızlığa ve çaresizliğe sürüklediğini öğrendim.
İşte tüm bu nedenler ile, henüz yaşı genç arkadaşlarım; düzgün bir öğrenme süreci yaşarlar ise, sadece ve sadece kendilerine faydalaları olur. Merak ve sabır bu işin mihenk noktası. Her ikisi de yeterince var ise insanın fıtratında, öğrenmemek son derece zor oluyor.
Örnek kodları incelemeyin sadece kitaptan öğrenin demiyorum asla. Aksine, bulabildiğiniz tüm örnek kodları inceleyin. Ama nasıl incelendiği önem arz ediyor burada. "Sadece işimi görsün, kopyalayıp/yapıştırayım çalışsın; patron da mutlu olsun ben de" düşüncesi mevcut ise; bu maalesef herkese zararlı olur zamanla.
Örnek kodların ağa babası Delphi ile birlikte geliyor zaten. RTL'yi VCL'i layıkı ile inceleyen adamın, soru sormaya gerçekten çok az nedeni olur. İndirin makinaya Platform SDK'yı, alın kendinize bir başlangıç, bir ileri seviye kitap, kurun Delphi'nizi ve F1'e basmaktan korkmayın. İnanın başka hiç bir şeye ihtiyacınız kalmaz.
Azim, sabır ve arzu'dan başka.
